Kentin göbeğinde medrese…
İsmailağa Cemaati’ne yakınlığı ile bilinen Erenler Vakfı’nın İstanbul’un birçok noktasında medrese açtığı öğrenildi. Medreseler içinde okulöncesi çocuklar için sıbyan mektepleri bile bulunuyor. Bunun yanında temel dini bilgiler, hafızlık, kıraat, Arapça ve ulum-u şerr’iye ve ihtisas alanları bulunuyor. 5 yıl süren medrese eğitiminin ardından ihtisas alanına yapılıyor.
Birgün'den Mustafa Kömüş'ün haberine göre, Erenler Vakfı’nın sitesinde ihtisas alanıyla ilgili bilgiler veriliyor.
Bilgiler şöyle yer alıyor:
“Beş yıllık medrese müfredatını medreselerimizde bitiren ya da farklı kurumlarda bu seviyeye kadar okumuş talebe kardeşlerimizin özel ilmi disiplinlerde daha yetkin bir hale gelmesi için yaptığımız çalışmalardır.
Batılı eğitim sisteminin en iyi taklitçisi ve takipçisi olmakla yarışıp övünürken taliplerine verdikleri unvanlarla (doktorluk, doçentlik vb.) onları bir seraba meftun etmektedirler. Bu anlayışın, İslam düşmanlarının sepetini doldurmak olduğunu fark edemediğimiz gibi, arabı ve acemiyle kendi mukaddesatımıza, değerlerimize, geçmişimize, kitabımıza, üstadımıza, mabedimize ve mabudumuza karşı saygıyı da yitirmiş olduk. Acı bir gerçektir ki; hürmet etmediğimiz değerlerimize başkalarının saygı göstermesini bekleme hakkımız yoktur.
Erenler İlim Ve Hizmet Vakfı 1997 yılında Allah’ın rızasını kazanmak için kurulmuştur. Kuruluş amacı doğrultusunda saygın eğitim kurumları ve medreseler açma şiarı gütmektedir.
Hedefimiz; Medreselerimizde insanın dünya ahiret lehine ve aleyhine olacak bilgileri, kulluk vazifelerini, ictimai muamelelerini öğretme gayretiyle beraber, öğrendiklerini davranışa dökecek, örnek bir Müslüman şahsiyeti oluşturmaktır. Medrese talebesinin mesaisi gecenin ortasında meleklerin eşlik ettiği dua ve niyazlarla başlar, peşi sıra gelen zikir ve ilim halekaları ile gün içerisinde yoğurularak devam eder. Kuran-ı Kerim, tefsir, hadis, akaid, fıkıh, tasavvuf, sarf, nahiv, belagat ve daha birçok ilimde farklı kitaplarla birikim sağlayarak gününü gece eder. Bir yandan bu ilimleri okurken bir yandan da hafta içi öğrendiklerini, hafta sonu cemiyet içerisinde paylaşmak için sabırsızlanır. Nihayet kutlu yolculuğu tamamlayınca asli vazifesini üstlenerek yeni bir Musab Bin Ümeyr olarak doğar ve toplumu mayalama çabasıyla, gecesini gündüzüne katarak, dinine, insanına, vatanına, mukaddesatına bir ömür hizmet eder. Dolayısı ile medrese; devletin ve milletin manevi, ahlaki, sosyal temellerini oluşturan, kainattaki birliği ve diriliği oluşturacak insanları cemiyete hazırlayan vazgeçilmez yapının adıdır.”