İzinsiz istatistiklere hapis cezası hazırlığı…
Tüik verilerinin, yurttaşın yaşadığı enflasyonla eşleşmediğini ileri süren, araştırmalardan alınan sonuçları açıklayan istatikçileri susturmak için yasa taslağı oluşturulduğu belirtiliyor.
Konuya ilişkin, Sözcü'den Gamze Bal'ın haberi şöyle:
Resmi istatistiklere alternatif olacak şekilde istatistik üretip yayımlayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören yasa taslağı, büyük tepkiye yol açtı.
Bloomberg’den Fırat Kozok’un aktardığı taslak çalışmaya göre çevre, demografi, fiyat, işgücü, tarım ve ulusal hesaplar alanlarında TÜİK tarafından üretilen istatistiklere alternatif oluşturacak şekilde istatistiki sonuçlar içeren araştırmalar kamuoyuna açıklanmadan önce bunların kapsamı, örnekleme yöntemi, örnek hacmi, veri derleme yöntemi ve uygulama zamanını gösteren metodolojisi onaylatılmak üzere TÜİK’e başvurulacak.
Metodolojisi TÜİK tarafından onaylanmamış araştırmaların sonuçları herhangi bir yolla kamuoyuna açıklanamayacak.
Peki bu yasa taslağı, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), DİSK-AR ve BETAM gibi iktisat profesörlerinden oluşan ve istatistik üretip, yayımlayan bağımsız araştırma gruplarında nasıl karşılandı?
ENAG: KİNLE OLUŞAN AKIL DIŞI BİR HAZIRLIK
TÜİK, tüketici enflasyonunun 2022 Mart’ta yüzde 61,14 ile Mart 2002’den bu yana en yüksek seviyeye yükseldiğini açıklamıştı. ENAG ise bu oranı yüzde 142,63 olarak duyurmuştu.
Sozcu.com.tr’ye konuşan ENAG Kurucusu Prof. Dr. Veysel Ulusoy, yayımladıkları enflasyon verilerini Türkiye İstatistik Kanunu’nun verdiği haklar çerçevesinde oluşturduklarına, yaptıkları işin de anayasayla uyumlu bilimsel bir çalışma olduğuna dikkat çekti.
Türkiye İstatistik Kanunu’nun 6. maddesinin üçüncü bendini anımsatan Prof. Dr. Ulusoy, “Tüm özel ve tüzel kişiler metodolojisini ve kaynağını açıkça belirttikten sonra istediği veriyi açıklayabilir. Sadece ENAG değil, herkes… Bu hak, kanunla sabit” dedi.
Bu yüzden söz konusu yasa taslağını ‘TÜİK yöneticilerinin kini sonucu oluşan akıl dışı bir hazırlık’ olarak niteleyen Ulusoy, “Akıl dışı çünkü devlet aklı böyle çalışmaz. TÜİK bizim hakkımızda daha önce kendisinin güvenini zedelediğimiz gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Bundan bir sonuç çıkmayınca ceza kanununda değişiklik yapıp, hapis cezası kısmını eklemeyi düşündüler sanırım ama bunun gerçekleşeceğini düşünmüyorum” dedi.
‘ENAG DA TÜİK GİBİ BİR KURUM ARTIK, DEVAM EDECEK’
“Söz konusu olan TÜİK’in itibarının zedelenmesi ise bu artık tek taraflı değil. ENAG’ın zedelenmesine kim ne diyecek?” diyen Ulusoy, “ENAG da TÜİK gibi bir kurum artık. Dolayısıyla biz de kurumumuzu zedeleyen kişiler hakkında hukuki haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu böyle biline!” diye konuştu.
Ulusoy, “ENAG, anayasadan aldığı haklarını, mevcut kanundan aldığı haklarını kullanmaya devam ederek enflasyon hesaplamayı sürdürecek” değerlendirmesinde bulundu.
Ulusoy’un atıf yaptığı kanunun ilgili maddesi şöyle diyor: “İstatistikî sonuçlar içeren araştırma faaliyetleri yürüten gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişiliğine sahip kuruluşlar, araştırmalarının sonuçlarını basın ve yayın yoluyla kamuoyuna açıklamaları hâlinde, araştırmanın kapsam, örnekleme yöntemi ve örnek hacmi, veri derleme yöntemi ve uygulama zamanını araştırma sonuçlarıyla birlikte kamuoyuna açıklamakla yükümlüdürler.”
‘TÜİK, İSTASTİSTİKİ FETVA VEREN YAPIYA DÖNÜŞÜR’
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) çalışmalarına katkıda bulunan Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, söz konusu yasa taslağını ‘bir tür istatistik engizisyonu’ olarak gördüğünü ve ‘TÜİK’i istatistiki fetva veren mekanizmaya dönüştürdüğünü’ vurguladı.
Prof. Dr. Çelik, “Bilimsel bir çalışmanın resmi bir kurum tarafından sansür edilmesi olacak iş değil. Kamuoyunda alternatif olarak araştırma yapan herkesin önünü kesmeyi hedefliyor. TÜİK’in yapmış olduğu araştırma dışında bir örneklem, araştırma ortaya koymayı izne bağlamak TÜİK’i istatistiki fetva veren mekanizmaya dönüştürür” değerlendirmesinde bulundu.
‘ASIL RAHATSIZLIK ENFLASYONUN KONUŞULMASI’
Bu durumun ülke çapında yapılacak diğer bilimsel araştırmalara sekte vurabileceğine, tüm bilimsel çalışmalar için risk oluşturacağına dikkat çeken Prof. Dr. Çelik, şöyle devam etti:
“Burada asıl, enflasyon tartışmalarından çok rahatsız oldukları anlaşılıyor. TÜİK son dönemde çok alıngan olmaya başladı. Bağımsız istatistiklere yönelik bir eleştirisi varsa, çıkıp eleştiri yazsınlar. TÜİK verilerinin sağlam olduğunu düşünüyorsa bünyesindeki doktoralı uzmanlarla hatalı bulunan kısımları analiz edip, kamuoyuna sunabilir. Alternatif çalışmalar TÜİK’i de güçlendirir, eksik yanlarını ortaya koyar ama istemiyorlar.”
‘BEĞENEN İNANIR, BEĞENMEYEN İNANMAZ’
Sozcu.com.tr’ye konuşan BETAM Direktörü ekonomist Prof. Dr. Seyfettin Gürsel de Prof. Dr. Aziz Çelik gibi asıl rahatsız olunan kısmın enflasyon tartışmaları olduğunu düşünüyor.
“Rahatsız olunuyorsa çıkıp ‘enflasyonu yanlış hesaplıyorlar, itibar etmeyin’ dersin ve bağımsız araştırmaların metodolojisini eleştiren bir bilimsel çalışma ortaya koyarsın” diyen Prof. Dr. Gürsel, “İstatistiki verilere bu şekilde bir müdahale dünyanın hiçbir yerinde görülmüş bir şey değil” ifadelerini kullandı.
İktisatçılar olarak resmi istatistiklerden faydalandıklarını, kullandıkları verilerin TÜİK verileri olduğunu anımsatan Gürsel, şöyle devam etti: “Ancak bazı özel çalışmalar için de binlerce kişiyi kapsayan anketler yapıyoruz. Anket doğru mu yanlış mı diye herhalde TÜİK’ten izin almayacağız. Beğenen inanır, beğenmeyen inanmaz.”