Oktay EROL
Geçtiğimiz hafta, Adana’da çevreyi zora sürükleyen “plastik atıklar” konusunu, CHP’li Burhanettin Bulut meclise taşırken “ İngiltere’de Almanya’da tüketilmiş, ambalajı dünyanın en bereketli toprakları olan Çukurova topraklarına gömülmüş” sözlerini kullandı.
Adana Avrupa ülkelerinden gelen atıklarla kirletiliyor, çevreye/ canlılara zarar veriliyordu!
“İktidar” ülkede bungunluk olduğunu, yurttaşların yaşamlarını yokluklarla sürdürdüklerini, her geçen gün yaşam alanlarında yaşayamaz duruma geldiklerini nasıl görmezden geliyor, yer yer nasıl yadsıyor, nasıl suçluyorlarsa “aynısını” yinelediler!
Bu ülkenin “görevlendirilmiş”, bu yurdun yurttaşının ödediği vergilerle ücretlendirilmiş bakanı Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, CHP’li Bulut’u yalanlamış “denetim sonucunda herhangi bir plastik atığa rastlanmamıştır” demişti, asıl kendi söylediklerinin yalan olduğunu bile bile…
Sözün özü Adana kirletiliyordu, yaşam alanları bozuluyordu, yetkililerin suskunluk içerisinde olmaları yurttaşı kaygılandırıyordu…
***
Gazetelerden öğrendiğim, Adana’da gerçekleşen bir etkinlikten söz edeceğim…
Tarım-Gıda Etiği Derneği’nin düzenlediği, Anakent Belediyesi’nin yer bulucu desteğiyle “İklimi Değiştirmeyelim, Kendimizi Değiştirelim-Çevre Sorunları ve İklim Adaletsizliği” adlı seminerin gerçekleşmesi “Avrupa atıklarını” düşündürdü!
Dışarıdan “geri dönüşümde” kullanılma gerekçesiyle getirilen, ancak “dönüşüm” yerine yerleşim yerlerinin yakınlarına dökülen/ insan sağlığı yok sayılan yerel belediyelerin savsakladığı görüntülere izin verenler kimdi acaba?
“İklimi Değiştirmeyelim, Kendimizi Değiştirelim” denildiği gibi; gerekli değişikliği yapabiliyor muyuz, yoksa “esintiyi” arkamıza alıp savurmasına göz mü yumuyoruz?
***
Şunu özellikle belirtmek istiyorum…
Son yıllarda Adana’ya gelen valilerin çalışmalarını, çabalarını, iyileştirme isteklerini yerel yönetimlerde görmemek üzüyor beni!
Vali Süleyman Elban’ın da çalışmalarını, bulunduğu ortama yaydığı ışığı, Adana için önem taşıyan projeleri gündemde tutma uğraşını belediyelerde görmüyorum!
Seminerde yaptığı konuşmada “çevre kirliliği sorun oluşturuyor, iklim değişikliği nedeniyle bazı ürünler zarar görüyor, tarımda doğru bitki-ürün çeşitliliği yapılanması ihtiyacı doğuyor” diyor Vali Elban…
“Çevre kirliliğinin” oluşturduğu/ oluşturacağı sorunları dile getirirken de Çukurova’da “suyun, gıda güvenliğinin, çevre kirliliğinin” mutlaka bilimsel olarak ele alınması gerektiğini vurguluyor!
Öyle ya, gelinen sonuca nasıl ulaşılmıştı/ kimler- nasıl savsaklamıştı/ kimler bu işten kazanç elde etmişti/ çevreye verdiği zararlar neydi?
Aklın yolu bilimdi; Adana’da her gün yeni bir yanlış duymak yerine, iklimin zarar görmemesi /iklim adaletsizliğini ortadan kaldırmak adına adımlar atmak gerekiyordu!
Gelecekte daha büyük sorunlar oluşmadan “bilimsel” çalışmalar yapılmalıydı; canlıların beslenmesi açısından bu bir zorunluluktu…
Hak vermemek elde mi?
***
Bir diğer konuşmacı Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar…
Yerel yönetimleri her zaman önemsememe, yaşamımızla iç içe olması nedeniyle düşünmeme karşın “içten” bulmuyorum; sorunları çözmek/ daha yaşanılır bir kent oluşturmak için çaba harcamak/ kent yaşayanlarını sıkça gözden ıraklaştırdıklarını düşünüyorum…
“Çevre/ doğa” içerikli sözler söylerken bile bir sürü “çelişkiler” görüyorum!
Örneğin yalnız Adana için değil, tüm kentler için şunları sorarım:
Kim ekim alanlarını imara açtı, derim!
Kim kentlerin bu denli betonlaşmasına izin verdi, derim!
Kim yeşil alanları yok etti, derim!
Kim kentte solunacak alan bırakmadı, derim!
***
Başkan Karalar, seminer konuşmasında “iklim değişikliğinden bütün dünya etkileniyor, insanlık olarak doğaya hunharca davranmanın olumsuzluklarını yaşıyoruz, kısa süre içeresinde önlem alınmazsa daha büyük sorunlar oluşacak” diyor!
Son zamanlarda, Başkan Karalar’ın içinden çıkmakta zorlandığı sorunlarda “iktidarın” davranışını görmek olası!
“İktidarın” zeytinlik alanlarını, deniz kıyılarını, ormanlık alanları katledip sanayiye/ Hes’lere açıp, “iklim değişikliği yüzyılımızın sorunu, dünya bu sorunu önemsiyor” demesi gibi, Başkan Karalar’da “iklim değişikliğinin” dünyadaki etkilerinden söz ediyor!
Şunu söylemem gerek:
CHP’li Bulut’un “Avrupa’nın plastik atığının” Adana’ya getirilmesini/ kaygılarını ne denli önemsediğini, hangi çalışmalar yaptığını, hangi önlemler aldığını şu ana dek duymadım!
“İnsanlık olarak doğaya hunharca davranmanın olumsuzluklarını yaşıyoruz” demesindeki içtenliği görmüyorum!
***
“İklimi Değiştirmeyelim, Kendimizi Değiştirelim-Çevre Sorunları ve İklim Adaletsizliği” adlı seminerin etkili olmasını beklerim.
Vali Elban’ın, Çukurova’da “suyun, gıda güvenliğinin, çevre kirliliğinin” bilimsel olarak ele alınması yönünde yapılacak çalışmaların izleyici olması Adana için yararlı olacak, çevre duyarlılığının gelişmesine katkı sağlayacaktır.
Buna tüm Adanalılar destek olacak, yerel yönetimler “nedeni” oldukları bozgundan uzak duracaktır…
Çünkü bu yaşam, bu doğa, bu çevre hepimizin…
28042022
YAZARLAR
6 saat önceEKONOMİ
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
1 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce