Ormandaki hırsız

Ormandaki hırsız

ABONE OL
22 Mart 2022 16:33
Ormandaki hırsız
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mehmet Halil ARIK

Belki Patagonya’da / belki de, yakında bir ormanda;

Gönençli olmasa da;

Tilki, kurt, kartal, karga, sürüngen koyun, keçi,

At, katır, eşek, karınca, böcek,/ bilcümle mahlukat,

“Öfke hitabette sanattır” demeden,/ farklılığı hasım bilmeden,

kardeşçe bir arada yaşarmış.

Demezmiş hiç biri,/ bu ayı, bu deve, bu fare,

Bu da karınca…

Erdemle mantık kazanırmış,/ ihtiras kaybedermiş

Savaşta; karşılaşınca…

İnancı kendineymiş herkesin,/ Takiyye karışmazmış inanca.

Çalmak ayıpmış, hem dinde, hem de yasada!

Vurgun, soygun, yalan, talan, fesat, nefret, kin

Sıfır değilmiş toplumda amma,

Alçalmazmış bir nazır, /önüne yatacak kadar bir rüşvetçinin!

*

Kadıya mülk değilmiş mahkeme henüz.

Çivisiz değilmiş adalet, / kişiye özel değilmiş hukuk,

Yasalar hakimmiş toplumda.

“ileri” sıfatı bilinmese de,/ işlevler sürermiş parlamentoda.

İki dudak arasında değilmiş ferman.

Kerametlerde değil / bilimde tıpta aranırmış derman.

Beş parmak bir değilmiş amma;/ “herkes eşittir” yazarmış anayasada.

*

Deve tellal, / sinek de berber değilmiş; amma…

Orman, sahipsiz miymiş, neymiş!

Beklenmedik bir anda

Siyaset mi icazet mi bilinmez,

Çok bilinmedik biri / yerden bitmiş, gökten inmiş

Ormana “baş” olmuş… Seçilmiş.

*

Çok bilinmezmiş geçmişi…

Arkadaşı da yokmuş;/ ne okuldan, ne hayattan.

Yalan olmasın, / okumuştuk basından

Birkaç dost edinmişmiş / üç aylık mahpus damından.

*

Ben deyim 15 yıl; sen de yirmi beş,

“baş” olup, milyarlara hükmetmeden önce yani;

Bir yerlerde katip mi, ayakçı mı, / pazarcı mı neymiş!

İyi bilinen bir diğer yönü; / rahle-i tedristen geçmiş.

Diyenlerin yalancısıyım ben de, / diploma da sahteymiş!

Baş olmadan önce,/ top koştururken görmüşler

Ayakkabısı da delikmiş.

Bir gecekonduda yaşarmış / dört çocuk bir kendi bir de karısı.

Kristal bardaklı gümüş tepsili masada olacak değil ya;

Tek odanın ortasında kurulurmuş,/ o zamanlar, ailenin yer sofrası

*

Okunmazken ormanda esamesi // Ben deyim siyasetin cilvesi…

Siz deyin demokrasi,

Kimileri desin “Ali Cengiz işi!”

Sihirli bir el deymiş besbelli;

Silbaştan oluşmuş ormanın zirvesi…

Yeni kadrolar açılmış, dört koldan.

Bu cambaz, bu koruma, bu danışman/ İş adamı, bu yalaka, bu imam!

İkinci bir ihtiyaca kadar, kadro tamam!

*

Günden güne hep artmış,/ kurtlar sofrasındaki sayı…

İkramlar arttıkça armudun iyisinden;

Bu cüppe, bu sarık, bu yağdanlık, bu küfürbaz… Demeden;

Bu yobaz, bu aymaz bu sihirbaz, bu da bizden!

Eklenmiş kadroya / olmuşlar muteber dayı!

İhtiraslar büyüyüp, sığmayınca saraya,

Haberler iletilmiş, dünyada dört bir yana!

Denmemiş;// Ne Arap’ın yüzü, ne de Şam’ın şekeri,

“Haydi; haydi ileri!// Yola çıktı geliyor, dünya lideri!”

*

Güç aldıkça, çevredeki alkıştan,

Anlarsın… // Tarihler yazılacak… silyenibaştan!

Esame yok ne dışarda ne ormanda, kardeşlikten barıştan!

Kurulur kurulmaz… Zirvede otağ;

Günbe gün çözülmüş dili… // “onlar” ya da “birileri!” ile başlar olmuş;

iki söylemden biri…

Ve eklermiş; / “hayallerimize yetişemez onların; düşleri!”

Nutukların dozu artmış gün be gün… // kindar ve öfkeli!

Heyyy!.. Demiş; yetmemiş.// Beheyyy demiş kar etmemiş…

Ta baştan Kinli ve birikimli gelmiş zirveye; … Besbelli!

*

Satılmıştı ya, “Babalar gibi”,

Nesi var nesi yoksa ormanın hani;

Taşı, toprağı, bankası, madeni, öz serveti,

“Ormanın malı deniz”

Kimi milyon aldı, kimi milyar… Pay etti.

Çok da ihtiraslıydı biri;// … Milyar da yetmedi,

Hazineler, saraylar… Gemicikler kimine / kutu kutu dolarlar, kimilerine!

*

Cehaletle ihanetin bileşkesi felaket!

*

Bir kıvılcım kadar olsa da cirmin / Taraf olacaksın umuttan yana…

Büyük hasret! // Umuda umut katmak adına.

*

Her eylem bir ilkle başlar; sonrası iki, üç… Beş.

Devamı ya hırsız yapar adamı, ya da arsız,

Bir şey olmaz bir kereden demişse nazırın biri; // Tavır çirkin,

Sözün özü, tam bir cehalet…

Sözüm meclisten içeri!

Söylenmişse şayet, Nokta!.başka söze nihayet!..

Ya halt etmiş, ya da haltı yemiş,

Yıkım nedir, bu değilse felaket!

Susmak kabullenmektir! // Budur, kişinin kendi erdemine ihanet!

* * *

Dileriz dayanmıştır bıçak kemiğe!

Kuruş çalan küreğe mahkum; // Milyonla çalan başa tac olsun… Niye?

Sonu gelsin akşamın!//Gelmedi mi vakti; aydınlığa çıkmanın?

Çıksın bir adam; //Haykırsın avaz avaz!

Desin ki “Vakit Tamam!” // Avaz duyulsun ormanın her bir yanından

25 03 2016

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP