Halk ozanları
Halk ozanları, dönemlerine tanıklık ederler ama bu kadarıyla kalmazlar. Özellikle toplumcu-gerçekçi halk ozanları öngörüde de bulunur, çözüm de önerirler.
Halk ozanlarını 65’ten sonraki yıllardan itibaren izliyor, 70’li yıllardan bu yana da yazıyorum.
Kitaplarımın bir kısmı onlarla ilgili:
“Berçenekli Âşık Mahzunî”, “Yürü Bre Hızır Paşa/Yaşayan Halk Ozanları Antolojisi”, “Direnen Saz Direnen Söz” ve “İşte Bizim Mahzunî”.
***
Geçmişte, halk ozanlarının örgütlenmeleriyle de ilgilenmiştim.
1976’da Halk Ozanları Kültür Derneği İstanbul Merkez Şubesi’ni kurmuş, kapanıncaya kadar da başkanlığını yapmıştım.
Ancak derneğimiz, amaçladığımız ölçüde etkili olamamıştı.
***
O yıllarda tanıdığım halk ozanlarının arasında çok büyük değerler vardı: Mahzunî, İhsanî, Nesimi Çimen, Hüseyin Çırakman, Âşık Yener, Daimî, Temelî, Kul Ahmet, Kul Hasan, Şah Turna, Zamanî, Hüseyin Kaçıran, Meçhulî, Vicdanî ve daha nicesi…
Hepsi de dönemlerinin çeşitli baskıları altındaydı.
Özellikle “toplumcu-gerçekçi” olanları çok sıkıntılı yaşıyordu.
Hemen hepsi radyo-televizyon yasaklısıydı.
Bir kısmı yurt dışına gitmek zorunda kalmıştı.
***
Bugün bunların bazılarını hiç kimse bilmiyor, tanımıyor.
Üzülüyorum!
Ben de artık ilgilenemiyorum!
Bilineni de bilinmeyeni de ara sıra hatırlatmak istiyorum.
İnanıyorum ki, bizden çok sonraki kuşaklar, bu değerlerimize bizden daha çok sahip çıkacaklar.
Yazımı, Mahzunî’nin çok güzel bir şiiri/türküsüyle noktalıyorum:
***
ATOM YARIŞINDA/FÜZE ÇAĞINDA
(NE DEYİM?)