Bir gazeteciden Hollanda Başbakanı Rutte’ye…
AMSTERDAM / LAHEY,- Hollanda’ya kalifiye olmayan bir işçi olarak gelen ve sonradan pansiyon ve kahvehane işleten Emirdağlı Ata Uslu’nun kızı olarak Hollanda’da doğan bir kızımızdan, atandığı Bakanlık görevindeki pozisyonunu ‘Siyasetin Messi’si’ olarak söz ediliyorsa, bizim de bu gelişmeden onur duyma hakkımız vardır değil mi?
Çoğunuz Messi’nin dünya çapında bir futbol yıldızı olduğunu biliyorsunuzdur.
İşte, Hollanda’nın ünlü gazeteci-yazarlarından biri olan Marcel Wiegman, Başbakan Rutte’ye hitaben yazdığı yorumunda, Hollanda Kültür ve Medya’dan sorumlu Devlet Bakanı olarak atanan Günay Uslu için ‘Siyasetin Messi’si’ yakıştırmasını yaptı.
Hollanda’nın en büyük akşam gazetesi Het Parool’da yazan Wiegman’ın yorumunun yukarıda gördüğünüz başlığı şöyleydi: ‘Günay Uslu gibi Messili bir takımın varsa, galip geleceğini önceden biliyorsundur.’
Bakınız yazıya nasıl bir giriş yaptı Wiegman:
‘Demokrat ’66 Partisi, dördüncü Rutte kabinesine, Kültür ve Medya’dan Sorumlu Devlet Bakanlığı için 49 yaşındaki Günay Uslu’yla, büyük şapkada hokkabazlık yaptı. (Biz şapkadan tavşan çıkardı deriz) Çağrışımcı bir mizah ile söylersek, ‘Eskiden beri inatçı ve gayretli biri olarak istediğini elde eden biri.’
Günay Uslu’nun inanılmaz gayretini yıllarca önce farketmiş ve kendisiyle bir görüşme yapmıştım. Eğitim yıllarında, ‘Hollanda’ya ilk kadın başbakan ben olacağım’ diyecek kadar iddialı olan Uslu, sanırım bu konuda ilk adımı atmış oldu.
Günay Uslu 25 Ekim 1972’de Haarlem’de doğdu. İlkokulu Haarlem’de tamamladı. 12 yaşına bastığı zaman, Amsterdam’da ikamet eden ablası Meral’ın yanına göç etti. Abla Meral Film Akademisi’ni tamamlamıştı ve film yapımcısı olmuştu.
Uslu, 1982-1985 liseyi tamamladı. 1993’te tarih öğretmenliği için Amsterdam Yüksekokulu’na girdi. 1996 yılında Amsterdam Üniversitesi’nde Hollanda Hukuku tahsili gördü. Her iki branşın diplomasını aldı.1997-2001 yıllarında Amsterdam Üniversitesi’nde Kültür bilimi tahsilini tamamladı. Daha sonra da Avrupa Kültür Tarihi’ni okudu. 2008-2015’te Amsterdam Üniversitesi’nden terfi oldu ve doktor ünvanını kazandı.
OSMANLI TARİHİNİ İNGİLİZCE ANLATTI
Tam anlamıyla bir eğitim müptelası olan Günay Uslu, bir ara Türkiye’ye de giderek Osmanlı tarihi eğitimi için destek aldı.
Osmanlıca metinleri aslından okumak ve anlamak için, bireysel çabasıyla Osmanlıca öğrenen Uslu, 2014 yılında “Osmanlı İmparatorluğu’nda Kültür Politikaları” konusunda doktora tezini yazıp, savunarak, dr. ünvanını aldı.
Amsterdam Üniversitesi’nde bu konuda hem ders veren hem de araştırmalar yapan, Günay Uslu, Avrupa kültürü, mirası, müze ve kültür politikaları tarihinde de uzman oldu.
Günay Uslu, Hollanda Araştırma Enstitüsü’nde 8 Haziran 2018’de, “Homeros, Troya ve Türkler. Geç Osmanlı İmparatorluğu’nda Miras ve Kimlik, 1870-1915” başlıklı konferans vermişti.
Amsterdam Üniversitesi’nde ‘Homeros’un Avrupa ve Türk kültürü üzerindeki etkileri’ konularında araştırmalar yapan Uslu, Homeros’un Truva Hikayeleri’nin, Batı kültürünün temel eserlerinden olmasına rağmen, Osmanlı-Türk kültür geleneğine de ilham verdiğini belirtiyor. Homeros ve Truva üzerine yapılan tarihi ve arkeolojik araştırmalarda, araştırmacıların büyük ölçüde Batı kaynaklarına güvendiğine dikkat çeken Uslu, Türklerin de Truva destanının kendi versiyonunu oluşturduğunu belirtiyor.
Uslu konferansta, Heinrich Schliemann’ın Osmanlı topraklarında Troy’u aramak için 1870’li yılllarda başlattığı arkeoloji kazılarından, 1915’te Gelibolu muharebelerine kadar uzanan zaman dilimindeki Truva’nın hikayesini, hem de İngilizce anlatmıştı.
USLU’NUN ÜNVANLARI
-Amsterdam Üniversitesi’de Kültür ve Tarih Araştırmacısı.
-Amsterdam Eye Film Müzesi Konseyi’ne Başkanlık.
-Lahey’de Maurits Müzesi’nin Danışma Kurulu Üyesi.
-Rembrand Derneği’nin Danışma Kurulu Üyesi.
-Leiden Üniversitesi’nde Hoşgörü Kürsüsü ve Allard Pierson’da Danışma Kurulu Üyesi.
-NIOD Vakfı’nda da Yönetim Kurulu Üyesi.
… ve şimdi de Kültür ve Medya’dan Sorumlu Devlet Bakanı.
Değerli okurlarım, ben şahsen bu kadar eğitim ve görev postunu yazmaktan yoruldum. Dilerim siz de okumaktan yorulmazsınız.
Ama Hollandalı bir gazeteci-yazarın, ‘Siyasetin Messi’si’ diye yücelttiği kızımızı hak ettiği şekilde anlatmak da boynumun borcu olmalı.
Bakan olacağının açıklandığı gün telefonla aradığım Günay Uslu, ağabeyi Atilay Uslu ile Curaçao’da inşa ettikleri otelden yeni çıkmış ve Hollanda’ya gelmek üzere havalimanı yolundaydı. Yani Günay Uslu, Bakanlığa atandığını Curaçao’da duymuştu.
Günay Uslu tam 17 yıl, Corendon’un çeşitli departmanlarını yönetmişti. Ağabey Atilay Uslu, manevi değeri çok büyük olduğunu kabul ettiği bu atamadan memnun değildi. Zira kız kardeş Günay, Atilay’ın başını en çok ağrıtacak işleri üstleniyordu.
Atilay Uslu, ‘Geçtiğimiz yıllarda Hollanda politikasından çok çektim. Şimdi de en iyi elemanımı elimden aldılar. Eee, şimdi daha az kazanacak’ dediği kız kardeşini çok arayacağa benziyor.
Günay Uslu’nun ablası Meral Uslu, 2005 yılında yapmış olduğu bir dökümanter için ‘Altın Dana’ ödülünü kazanmıştı. Kardeşi Günay’ın 12 yaşındayken kendisine sığınmasından çok memnun olduğunu ve tahsili boyunca kendisine yardımcı olduğunu belirten Meral Uslu, ‘Aslında o zamanlar ben de bir yandan tahsilime devam ediyordum’ diyor.
Günay Uslu hakkında görüş belirten pek çok uzman kişi, O’nun el attığı her işi başarıyla yürüteceğine inandıklarını belirtiyorlar.
Koronavirus nedeniyle büyük kayıplar veren kültür ve sanat dünyasının da Günay Uslu’dan beklentileri çok. ‘Kültür birlikte yapılır ve birlikte yaşanır. Bunun özlemini çekiyoruz. Bunu düzeltmek için kültür ve yaratıcılık sektöründeki kişi ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yapacağım’ diyen ve yıllar önce de, ‘Hollanda’nın ilk kadın Başbakanı olacağım’ iddiasında bulunan Günay Uslu, koronavirüsten en çok etkilenen kültür ve sanat dünyasına bakalım nasıl destek olacak?
Günay Uslu’nun başarılarını devam ettireceğinden eminim ama, başının da çok ağrıyacağını şimdiden kestiriyorum. Zira hükümetin Kültür ve medya işleri için çok az bir bütçe ayırdığınız biliyoruz.
Ayrıca, Hollanda Milli Müzesi’nin, aralık ayında yapılan bir açık artırmada Bir Rembrand portresini 150 milyon euroya satın almış olması da çok eleştiriliyor. İşte, şimdi bu alış verişin hesabını vermek de Günay Uslu’ya düşecek gibi.
‘Haydi Hayırlısı’ diyelim ve bu ‘becerikli’ kızımıza başarılar dileyelim.