Almanya´da seçimlerin ardından hükümet değişti; iktidar partisi muhalefet koltuğuna oturdu. Yeni hükümet 10 gün daha geç kurulsaydı Merkel, Almanya tarihinin en uzun yönetimde kalan şansölyesi olacaktı. Şimdilik birincilik koltuğu 5 bin 870 günle Helmut Kohl´da.

Merkel´in 2018 yılında partisinin genel başkanlığına aday olmayacağını açıklaması, partide bir lider bulma sorunu yarattı. Angela Merkel ile Friedrich Merz arasında uzun yıllara dayalı bir rekabet var. Böyle olunca Merz´in karşısına dikilen kim varsa Merkel´in desteği sayesinde kazandı. Ancak iki isim de partiye önderlik etmekten uzak, silik tiplerdi. Bugün CDU/CSU’nun muhalefet koltuğuna oturmalarının önü böylelikle açılmış oldu. Ardından Merkel´in şansölyeliğe de adaylığını koymayacağını açıklamasıyla muhalefetin önü hepten açılmış oldu ve birden yapılan anketlerde Yeşiller inanılmaz yüksek oy oranları almaya başladı. Partinin adayı Annalena Baerbock oldu. Kendileri açısından iyi bir hamle olduğunu düşünüyorum; genç, kadın, çevreci, feminist, henüz vejetaryen değil ama olsun, hırslı bir yeşil politikacı… Her durumda silik görünen eş başkan Habeck´e karşı avantajlı.

İktidara gelme olasılığı artan muhalefet partilerinin eleştirdiği şeyleri nasıl değiştireceklerini anlatmaları ve insanları buna ikna etme zamanları gelmişti.

Bugün Almanya´da en yakıcı konularda somut yanıtlar aranmaya başlandıkça bocalayan Yeşiller, seçimler sonunda yüzde 14´lere kadar geriledi; ancak bu oran hükümette yer almalarına yetti.

‘Sola değil, ileri gideceğiz!’

Yeni kurulan hükümette şansölye ile birlikte 17 kişilik bir kabine oluşturuldu. Sosyal demokratlar şansölyeliği ve 7 bakanlığı elde ederken, Yeşiller 5, liberaller 4 bakanlık elde ettiler. Liberallerin koalisyonda en düşük oy oranına sahip olduğunu düşünüp en az etkili parti olacağını sanmayalım; aksine en kritik bakanlıkları (Maliye, Adalet, Eğitim ve Ulaştırma Bakanlıklarını) elde ettiler. Yeni hükümetin yönelimini de aslında FDP´nin (liberaller) genel başkanı ve bugün Maliye Bakanı olan Chrıstian Lindner özetlemiş oldu: “Sola değil, ileri gideceğiz!”