Kâbus sona eriyor

Senelerce Türk Milletinin içinde yuvalandılar. Yalan söyleyip, takiye yaparak her gelen iktidarı kullandılar. “Altın Nesil” dedikleri gençleri yetiştirmek için Türk Milletinin inançlı insanlarını kandırıp paralarını ve mülklerini alıp, evler-dershaneler-okullar açtılar. Sağcı-solcu tüm siyasi parti liderlerini “size oy vereceğiz” diye gizli emellerine alet ettiler. Türk Vatanının üzerinde hesapları hiç bitmeyen devletlerin ve yabancı istihbarat örgütlerinin destekleriyle iktidar oldular. Said-i Kürdisiyle- Şeyh Saidiyle- Derviş Memediyle-Yunan ajanı Hüsnüyadisin torunlarıyla-  İngiliz Ajanı İskilipli Atıf Hoca ile-Gülbettin Hikmetyarı ile- Barzani ile- Kürtçü Bölücü alçaklarla- Deniz Feneri soyguncularıyla- Belediye hırsızlıklarıyla- İmar cambazlarıyla, Hizbullah ve El-Kaidecileriyle birlikte Türk Milletinin üstüne çöktüler. Kendi silah arkadaşlarını satanları mı ararsınız, kendi camiasını peşkeş çeken İşveren-İşçi Kuruluşları mı istersiniz, omurgasız üniversite mensupları mı istersiniz, kendisine emanet edilen adalet terazisi ile sahte delil üretilmesine göz yumanlar mı istersiniz, iktidarın önünde eğilmekten utanmayan medya patronlar mı istersiniz hepsi, “Türk Milleti” düşmanlarının önünde diz çöktüler ve ihanete ortak oldular. Muhalefet partileri, bu kâbusu iyi okuyamadıkları gibi “demokrasi düşmanı” bu ekibe, demokrasiyi gerekçe göstererek destek oldular! İçten-dıştan bu kadar ihanete, yıllarca süren çatışmaya, can kaybına, ekonomik kayba dünyanın en büyük devleti dahi dayanamaz, paramparça olurdu. Büyük Türk Milleti, Allah vergisi olarak bünyesinde bulunan “Önsezisi” ile olayların arkasındaki gerçek niyetleri gördü ve birbirine sarıldı. Bu sürede 54 bin insanını kaybetmesine ve tüm kışkırtmalara rağmen bölücülerin oyununa düşmedi. “Türk Milleti” adı altında tüm etnik kökendeki vatandaşlarımız birleştiler ve Kürtçü-Bölücü çetenin oyununa gelmediler. Türk Milleti üstün bir sağduyu içinde PKK Narko-Terör örgütü ve onun siyasi elemanları ile Kürt kökenli vatandaşlarımızı ayırmasını bildi. Türk Milletinin bu asil ve kaya gibi duruşu, Türkiye üzerindeki hesaplarını bir an önce gerçekleştirmek isteyen emperyalist devletleri telaşlandırdı. Eşbaşkanlarını sıkıştırıp, harekete geçmesini istediler. Eşbaşkan siyasi hayatının en büyük hatasını yaptı. Türk Milletinin en hassas olduğu, Türklüğü- Türk Milliyetçiliğini ayakları altına alıp ezdiğini defalarca söyledi. Narko-Terör Örgütü liderinin avucuna düşüp ondan şefaat dilemeye başladı. Yerdeki taşı alıp, kafasına vurdu ve kendi yatağına pisleyen Temel’in durumuna düştü. İşte Türk Milleti bu noktada Türkiyeli Eşbaşkan’ın defterini dürmeye karar verdi. Bundan sonra, “Kâbus günlerinin” sayılı zamanı kalmıştır. Türk Milleti,  Eşbaşkan’ın gerçek yüzünü bundan sonra daha net görecektir. Eşbaşkan yakında gerçek niyetini söylemek zorunda kalacaktır. Onun gerçek niyeti, Türkiye’yi “Federe İslam Devletine” , Türk milletini de “Ümmet’e” dönüştürmektir. “Türk’e” ve “Türk Milletine” düşmanlığı bu yüzdendir. Bundan sonrası, asker deyimiyle “Şafak” saymak, cezaevi ağzıyla “Gün” saymaktır. Doktorlar bile Eşbaşkan için, ·”Bundan sonra ne yerse yesin” demediler mi? “Temel bir gece eve zil-zurna sarhoş gelir ve elbiseleriyle yatar ve sızar. Rüyasında, öbür dünyada sorgu meleği; “Temel, uykunda öldün sen” der. Temel;  “Öldüm mü, nasıl yani, olamaz, daha yapacak çok işim vardı, n’olur beni geri gönderin” der. Sorgu Meleği; “Geri dönmenin tek yolu var. O da tavuk olarak gitmek.” Yapacağı bir şey kalmayan Temel, razı olup evine yakın bir çiftliğe gönderilmeyi ister. Bundan sonra tek bildiği, her tarafının tüylerle kaplı olduğu ve yerden yem gagalamaya çalıştığıydı. Horoz; “Hey, yeni gelen tavuk sen misin? Nasıl geçiyor buradaki ilk günün? Temel; “Valla fena değil de, içimde garip bir his var, sanki patlayacağım.” Horoz; “Olacak o kadar, yumurtlayacaksın. Sal kendini, gevşe, bırak gelsin. Merak etme, canın yanmaz.” Gerçekten biraz ıkınıp-sıkındıktan ve zorlandıktan sonra “plop” diye yumurtlayıverdi. Temel rahatlamıştı. Hemen sonra ikinci yumurta geldi. Duygusal olarak çok rahatlayan Temel tam üçüncü kez yumurtlayacakken, Fadime’nin sillesi ile kendine gelir; “Temel kalk, salak adam yatağa sıç….rs.n” 09 Kasım 2021
Benzer Videolar