İnsan, insana nasıl bakar ki?

İnsan, insana nasıl bakar ki?

ABONE OL
29 Ekim 2021 10:31
İnsan, insana nasıl bakar ki?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İnsan, insana nasıl bakar ki?

Salt gözleriyle değil; elleriyle, diliyle, kulaklarıyla da bu “bakma” işlevini yerine getirebilir insan…

İnsanın, insanı ne denli konuştuğu, ne denli dokunduğu, ne denli işittiği, ne denli görebildiği önemli olmalı…

Çokça rastlanır bilirsiniz; yüzünüze öyle güzel sözler, öyle albenili gelecekler, öyle tozpembeye boyanmış umutlar oluşturmak için konuşurlar ki…

Her tümcelerinin sonundaki “-cek’ler/ -cak’lar” o denli görülmez olur ki;

İnanasınız geldiğinden, koşup sarılasınız gelir/ havalara atıp- tutmak geçer/ umuda balon bağlayıp uçurasınız gelir içinizden…

Karşınızdaki, “iş” beklediğiniz iki gözlü/ iki ayaklı/ iki kulaklı/ iki elli/ bir ağızlıdan duyduklarınıza, söylediklerine inanmamanıza neden olacak bir şey yok ki…

İnanmasanız, “bana verdiğiniz sözleri yerine getirmeyeceksiniz” deseniz sonuç değişecek mi ki?

***

İnsan, insana bakmak için bir “yol” bulur, bakar!

Baktığı yerden de değerlendirir; yakınlaşır, dost kalır, söz verir, kızar, küser, darılır…

Bu bakışa bağlı olarak, bir “karar vericinin” tutumu başlı başına yaşam belirleyicidir!

Siz, “iktidarın” yirmi yıl önce verdiği sözü boş verin, üç-beş yıl önce sıraladıklarını/ alanlarda yinelettiklerini/ kendine inanmayanı hayın saydıklarını anımsadınız mı?

Ne güzel “sözlerdi” onlar!

Sokağa korkmadan çıkacaktık, çocuklarımızım elinden tutup lunapark sevinci yaşayacaktık, ocakta pişen aşla doyacaktık, eskinin çürümüşlüğünü unutacaktık, gençlerimizin işsizlik kaygısı sona erecekti, tarımda doruklara tırmanacaktık…

O gün yaşanan koşulların daha iyisi, daha güzeli, daha yaşanılır olanı beklemiyor muydu?

İnsanların gözlerine bakarak, avazları çıktığında bağırarak “bizi destekleyin, siz o zaman görün ekonomiyi de, eğitimi de, sağlığı da, insan haklarını da, adaleti de, üretimi de” demediler mi?

Koca ülkenin “bir” fazlası duydu, söyleyeni gördü, sözünü dinledi, “al yap, ülkeyi kurtar bu çıkmazdan, bu açlıktan, bu yokluktan, bu belirsizlikten, bu uyuşukluktan” demedi mi?

***

Nazım’ın “düşman” şiirinin “vatan ki bu insanların evidir/sevgilim, onlar vatana düşman” dizelerini anımsadım.

Sözü söyleyen “iktidar”; aradan geçen üç/ beş yıl sonra ülkenin içinde bulunduğu koşullar da ortada, bu yurdu “evi” sayıp/ evin duvarlarına, orta direklerine, bariyerlerine, temeline zarar veren de…

Alanlarda, kulakları parçalarcasına bağıran kimdi, inanmayanları sınır ötelerine salıp/ yaramaz sayan kimdi, bir kendine inananlardan kurulu “alan” oluşturmak için “her şeyin” doğru olduğunu yayan kimdi?

Nazım “vatan ki bu insanların evidir/sevgilim, onlar vatana düşman” demekte ne denli haksız ki?

Bu yurdun çalışan, çalışmak isteyen, çalışkan insanlarına verdikleri “sözün” arkasında durmayıp, geçmişte söylediklerinin konuşulmasını istemeyenlere ne söylenir başka?

“Geçmişe ilişkin” her şey konuş, ancak “iktidarı” konuşma, sözlerini konuşma!

“İktidar”, yarım yüzyıllık gerileri ekranlarına taşısın, bilmediğin/ görmediğin/ tanımadığın “icraatların ” eksiklerini/ yanlışlarını sorsun, ancak “iktidarın” kendi yaptıkları/ söyledikleri/ yaşattıkları ne konuşulsun/ ne sorulsun/ ne de gündemde tutulsun!

***

Hani bir diktatörün “birinin umudu olmak istiyorsan, önce yaşamsal umutlarını elinden alacaksın” diye sıkça yinelenen bir sözü vardır!

Yurttaşın önce borçlanmasını sağlarsınız albenili tanıtımlarla, sonra ödemesini yapacak kanalları tıkarsınız, ardından “mülkünün” elinden çıkmasını sağlarsınız, düşündüğünüze inanması için de iki odalı/ dar bir barınak verirsiniz!

Yurttaşı, elinden çıkan “mülkünden” çok, verdiğiniz “dar alanlı barınak” nedeniyle size “biat” etmesini istersiniz!

Geçtiğimiz günlerde benzine gelen zammı, kur tırmanırken piyasada yaşanan gerginliği yaşamayan olmadı!

Bir mahalle bakkalı bildiğim “ekmekle sigaradan başka bir şey satmak istemiyorum, satarsam/ sattığım fiyattan alamayacağımı biliyorum” demişti!

Benzine son bir ayda yapılan zam başlı başına soygundu, sözde “iktidar” için umut sayılması düşünüldüğü için bir kıyısından kırptılar!

Piyasa fiyatlarının daha da yükselmesinin önüne geçilebilecek sanki!

***

İnsan, insana bakacak bir yer bulur!

Ama anlaması da gerekiyor!

“-cak/ -cek’lerden” kurulu bir yaşamı umut saymanın “ne” olduğunu, “kendi” özeliklerini taşıyan bir canlının nelere gereksinim duyduğunu, nelerin canını acıttığını iyi bilmesi gerekir!

Eğer bu tür yaşamı ilke edinmişler, bunu sürdürmek için çaba harcamayı bırakmayacaklarsa ne denir ki?

Sözü değiştirerek yinelemek istiyorum:

“Halk için neyi istiyorsanız, tüm yaşamınız öyle olsun…”

281021

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP