Ve… Açıldı!    

Ve… Açıldı!   

ABONE OL
8 Eylül 2021 13:32
Ve… Açıldı!    
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Evet, neredeyse iki yıldır aç-kapa yaşanan eğitim-öğretim kurumları nihayetinde açıldı.

Acımasız bir salgınla boğuşuyoruz doğrudur…

Başımıza ne gelecek hiç bilmiyoruz doğrudur…

Öğretmenler tedirgin, okullar yeterli önlemler aldı mı? Bilmiyoruz doğrudur…

Bırakın ekonominin alt üst olmasını, geleceğimiz alt-üst oldu, bunun telafisi de herkesin bildiği üzere çok zor.

O yüzden okulların, eğitim kurumlarının açılması şarttı, zira zaten yeterli eğitimleri alamayan bir nesil, embesil, asosyal, davranış bozukluğu, özgüveni yerlerde olarak kat kat sorun yumağı halinde büyüyüp gidecekti.

Okullar eğitim kurumu olmaktan çok, bireyin sosyalleşmesi, kişiliğini kazanması, insani değerlerin öğretilmesi için çok önemli yerlerdir ki bunu hepimiz biliyoruz.

Salgın durumuna gelince, salgını bu kadar dert edip, dövünenlerin acaba kaç tanesi yaz tatili için gezmelere gitmedi?

Tatil köyleri, mesire alanları, yazlıklarınız,  yaylalıklarınız çok mu, güven altındaydı?

Ve ayrıca okulların temizlik konusu, Allah’ınızı severseniz okullarımız ne zaman temiz oldu ki? En çokta ailelere hep bu yüzden kızdım. Çocuklarımızın sağlığı için bile bir araya gelemeyip buna tepki veremediler yıllardır.

Anlayacağınız okulların açılması hem çocukların hem de velilerin ruh sağlığı için çok önemliydi. Çocuklar teknoloji bağımlısı, hımbıl, miskin olurken, aileler de evlada nefret ile sevgi arasında gidip gelirken bağımlı oldular.

Bunların dışında, okula yeni başlayan miniklerin (ve ailelerinin) heyecanı yıllar boyunca değişmedi; ama bazı uygulamalar değişti. Cumhuriyet öncesinde okula başlayan küçükler için bir zamanlar “âmin alayları” düzenlenirdi. Ercüment Ekrem Talu, Kasım 1952’de yayımlanan Resimli Tarih mecmuasında “Mektebe Başlayış” başlıklı yazısında o töreni anlatır: “O devrin çocuğu dört yaşında ve dört aylık oldu mu, mektebe başlatılırdı. Tam bu yaşta mektebe başlamak uğur sayılırdı. (…) O sabah ya bir fayton  araba yahut  Midilli denilen ufak bir at, kapının önüne getirilerek çocuk bindirilir, yeni urbalarının içinde cüz kesesi boynunda, nazarlığı fesinin ibiğinde veya omzuna kurdele ile iliştirilmiş olduğu halde, ‘küçük bey’ içinde birer parçacık sevinç ve gurur sezilen şaşkın bakışlarını etrafında gezdire gezdire alay yola düzülürdü”.

Artık ne alay törenleri ne de “sarı kağıtlı ‘Elifbayi Osmanî’ [Osmanlıca alfabe]” var… 1 Kasım 1928’de Gazi Mustafa Kemal’in meclis konuşmasının ardından kabul edilen yasa tasarısıyla yeni Türk harfleri kabul edildi. Kanuna göre, eski harfleri bilenler 2, bilmeyenler 4 aylık eğitim almak üzere, evine en yakın bölgede açılacak olan mektebe devam edecek, yeni harfleri bilenler Millet Mektepleri ’ne devam etmek zorunda olmasa da sınav kurullarına başvurup diplomalarını alacak, 45 yaşını geçmiş vatandaşlar ise Millet Mektepleri ‘ne dilerlerse katılacaklardı. Bu okullar için özel alfabeler ve iri harfli okuma kitapları bastırıldı. 1 Ocak 1929 tarihinde yine Bakanlığın denetiminde Millet Mektepleri açılarak ülke çapında büyük bir okuma-yazma seferberliği başlatıldı. Millet Mektepleri ’ne, genç, ihtiyar, kadın, erkek bütün vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. 30-40 kişilik dershanelerde aksakallı dedeler, nineler, kızlarıyla torunlarıyla aynı sıralarda oturdular…

Nereden… Nereye…

Artık teknoloji çağının çocuklarıyız ve her türlü eğitimi gerekirse çevrimiçi eğitimlerle alıyoruz. Bilim-İrfan kolayca erişebilir durumda. Yeter ki kendimizi yetiştirmek isteyelim, her şey bir tuşun başında hepsi bu…

Ancak değişmeyen tek olgu, kaç yüzyıl geçerse geçsin, hangi çağı yaşarsak yaşayalım okul heyecanımızın ve telaşımızın hiç bitmemesi.

Ailelere tek tavsiyem, okul bahçelerinde, zorlayarak sınıf içlerinde lütfen dolaşıp çocuğa kaygınızı yükleyip öğretmenin işini zorlaştırmayın. Zira bitmeyen vedalaşmanız, kaygılı bakışınız çocuğa şunu verir “ demek ki ben korkunç bir yere gidiyorum ve beni burada bırakıp hiç gelmeyecekler zaman bende endişelenip ağlamalıyım” bu mesajı çocuğunuza vermemek için daha soğukkanlı olmak ve doğal bir sürece girdiğini çocuğa hissettirmelisiniz.

Sağlıklı, verimli, mutlu ve umutlu bir dönem olması dileğim ile…

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP