Başıbozuk alayı
Ülkemiz, öyle bir ucube sistemle yönetilmeye çalışılıyor ki, açık denizde dümeni kırık, yelkenleri yırtık gemi gibiyiz.
Parlamento yok, milletvekilleri genel başkanlarının emireri olmuş.
Bakanlar Kurulu göstermelik, Bakanlar birer sekreter konumunda.
Yargının tepe noktasındakiler, iktidara madden ve manen teslim olmuşlar.
Çay toplamaya, Adli Yıl açılışlarında “Hatim İndirmeye” kadar her şeye razılar.
Cumhuriyet Savcılarının çoğu, adeta “Görme Özürlü” gibi.
Genelkurmay Komuta heyeti, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş denen Atatürk düşmanının arka sırasına atılmayı hazmetmiş, pişkinlikte tavan yapmış bir ekip.
Anladık kendinize saygınız yok, taşıdığınız üniformaya da mı saygınız kalmadı?
Bu ekip, kendisine şöyle bir görev tanımı çizmiş;
Cumhurbaşkanı Erdoğan ne emir verirse versin, isterse Anayasaya aykırı olsun, anında yerine getirilecek.
Şehit ve Yaralı Türk Askerlerinin sayısı, Türk Milletine alıştırarak bildirilecek.
Her şehidimizin arkasından “Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı, teröristler etkisiz hale getirildi” diye yalan yanlış açıklamalar yapılacak!
Israrla ve defalarca sorduk;
İdlib’de Türk Askerlerini kimler öldürüyor?
Rusya mı, Tahrir el-Şam mı, Hurras al-Din mi, IŞİD mi? Kim öldürüyor çocuklarımızı?
Hava Savunma Desteği olmadan hangi akılla, evlatlarımızı Suriye’ye gönderdiniz?
Neden hep Türk Askerleri ölüyor da, bir tane Rus Askeri teröristler tarafından öldürülmüyor?
2,5 Milyar Dolar verip, aldığınız S-400 füze sistemlerini neden kurmuyorsunuz?
Kim yanıt verecek bu sorulara?
Ruh ve vücut sağlığı bozuk, kendini kurtarmaktan başka bir şey düşünmeyen Saray mı?
Kendine özel üniforma diktiren, Fesli Kadirin ve Fehmi Koru’nun adamı olan Bakan mı?
1 yılda tam 5 defa enflasyon hedefi belirleyip, tutturamayan hükümet mi?
2006 yılından beri 16 adet OVP (Orta Vadeli Programı) açıklayan, fakat hiçbirini tutturamayan (Benim ihtisas alanım ekonomidir) diyen AKP Genel Başkanı mı?
Vatandaşının kullandığı elektriğe bir yılda %48 zam yapıp, İdlib deki teröristlere bedava elektrik veren AKP İktidarı mı?
Güneydoğu’da 800 adet Medreseyi faal hale getiren Başıbozuk Alayı AKP ve ortakları “Bahçeli-Perinçek-Destici” mi?
Hiçbirinin verecek cevabı yoktur!
Tepeden tırnağa, cehalete ve ihanete bulaşmış bir iktidar ne söyleyecek ki?
Ülkeyi dahi satmayı göze almış bir iktidara karşı yapılacak tek iş vardır;
Boğazına kadar hırsızlığa, soyguna, rüşvete bulaşmış, Anayasayı paspas yapmış bu iktidarı ve avenelerini derhal ama derhal iktidardan uzaklaştırmak…
Aziz Türk Milletinin huzurunda muhalefet parti Genel Başkanlarına sesleniyorum;
İnadı bırakın, bu halinizle siz ikiniz AKP’yi yenemezsiniz. Nasıl ki 15 seçimdir yenemediniz, yine yenemezsiniz.
Büyük bir birlikteliği, “Demokrasi ve Hukuk” birlikteliğini sağlamak zorundasınız.
Siyasi akla, deneyime ihtiyacınız var. Kırın şu egolarınızı, birlikteliği sağlayın, ülkemizi aydınlığa kavuşturalım.
Unutmayın, bu seçim sizlerin de son seçimidir. Giderayak Türk Milletine olan borcunuzu ödeyin…
Not; Bugün, Belediye Başkanlığını yaptığım güzel Bergama’nın kurtuluş günü.
Tüm hemşerilerimi tebrik ediyorum.
14 Eylül 2021