Bypass ameliyatı sonrası ne yapılmalı?
Kalp ve damar hastalıkları, beraberinde getirdiği birçok rahatsızlıktan ötürü yaşam kalitesini ciddi oranda etkileyen, önemli bir halk sağlığı sorunu. Ülkemizde her yıl yaklaşık 200 bin kişi, koroner arter hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Kardiyovasküler hastalıkların görülme sıklığı arttıkça, buna paralel olarak bypass ameliyatı da sıklıkla uygulanıyor.
Ancak koroner bypass ameliyatının damar sertliği hastalığının kendisine değil, hastalığın sonuçlarına yönelik yapılan bir ameliyat olduğunun altını çizen Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Noyan Temuçin Oğuş, bu nedenle ameliyatın ardından benimsenecek yaşam tarzının büyük önem taşıdığını vurguladı. Bypass, koroner damarlarda damar sertliği nedeniyle gelişen darlık veya tıkanıklıklarda, damarın sağlam kısmına greft olarak adlandırılan başka damarlar vasıtasıyla kanı ulaştırma işlemine deniyor. Böylece tıkanmış veya darlık olan bölgeye uğramadan, yani bu bölge bypass edilerek, kalp kaslarının ihtiyacı olan kan, dokuya ulaştırılmış oluyor. Bypass ameliyatlarından sonra oluşan problem ve komplikasyonların büyük bir kısmının genellikle kalp dışı organlarda ortaya çıkıyor. Ameliyat sonrasında %30'lara varan bir oranda akciğer, böbrek gibi organlarda fonksiyon bozukluğu olabiliyor. Ameliyat öncesi bu organlarda problemleri olan hastalar risk grubunu oluşturuyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Noyan Temuçin Oğuş, gerekli tedbirler ve ameliyat teknikleriyle ameliyat sonrası komplikasyonları azaltılacağını belirterek risk oluşturabilecek durumları paylaştı:- Hastanın beyin ya da bacak damarlarında darlık ya da tıkanıklık olması,
- İleri akciğer, böbrek ya da karaciğer bozuklukları,
- Kan hastalıkları,
- Aktif tüberküloz ya da kanser hastalıkları,
- Hastanın birden fazla kalp ve damar cerrahi girişimi gerektirmesi (mesela aort anevrizmasına ilaveten, koroner ya da kapak hastalığının olması),
- Hastanın daha önce kalp ameliyatı geçirmiş olması,
- Hastanın acil durumda, kalp masajı veya alet desteği ile ameliyata alınması,
- Geçirdiği kalp krizinin, sol kalp yırtığına neden olması veya mitral yetmezliği, interventriküler septum delinmesi gibi mekanik komplikasyonlar
- Önerilen ilaç tedavisine aksatmadan riayet edilmeli,
- Varsa şeker ve yüksek tansiyon hastalığının sıkı kontrolü yapılmalı, hangi ilaç gerekiyorsa sonuç alınana kadar denenmeli, şeker hastalarında gerekirse ömür boyu insülin kullanılmalı,
- Günlük 30 dakika düz yolda tempolu yürüyüş, yüzme veya bisiklet sporu yapılmalı,
- Fazla kilolardan kurtulmalı,
- Stres yaratan ortamlardan ve kişilerden kaçınılmalı.
- Kan yağlarının en az yılda bir, diyabet parametrelerinin de 6 ayda bir kontrolü çok önemlidir.
- Sigara içiliyorsa derhal bırakılmalı, sigara içilen ortamlarda asla bulunulmamalıdır.
- Alkol alımına haftada bir-iki gün devam edilebilir. Kronik alkolizm (fazla miktarda olmasa bile her gün alkol alımı, yani akşamcılık) yağ dengesini bozarak hastalığı hızlandırır. Tıp bugün için haftada 2 gün birer kadeh kırmızı şarap önermektedir, diğer alkollü içeceklerin faydalı olduğu savı doğru değildir, itibar edilmemelidir.