Akdiyanetten oyun havaları…

Kişi hastadır, yoğun bakımdadır ve doktorlar umutlarını kesmiştir. Hatırlarsınız böyle zamanlarda evde ya da konu komşuda eli Kuran-ı Kerim tutan kim varsa hastanın yatağının başucuna gelir, açar bir sayfa dualar okurlar. Neden? Hastanını ölüm korkusunu hafifletmek, moral vermek ve manevlatını güçlendirmek için… Bazı “yabancı filmlerde” de görmüşsünüzdür; Cezası infaz edilecek idam mahkumları için, infazdan önce mahkumun koğuşuna bir din görevlisi gelir, mahkuma dini telkinlerde bulunur ve korkmamasını söyler… *** İşe yarar mı yaramaz mı bir fikrim yok… Fakat niye yalan söyleyeyim ben bugüne kadar sayısız dostlarımı, sevdiklerimi, anne babamı kaybetttim, bir yararının olduğunu görmedim… Bu dünyada hiçbir canlı ölmek istemez, bazı insanlarda bunu“ölüm korkusu” diye nitelendirir. Değildir. Kim ölmek ister ki? *** Nereden çıktı bu “muhabbet” diyeceksiniz… Haklısınız… 2002 yılından bu yana AKP’ nin arka bahçesi haline gelen Diyanet Başkanlığı’nın ve Kaç’Ak Saray’ın emir kulu haline gelen Diyanet Başkanı’nın; Geçen Cuma günü “Zor Zamanlarda Maneviyatımızdan Destek Almak” başlıklı bir hutbesi okundu… Kısaca şöyle; “Sonuçları ne olursa olsun başımıza gelen her olay dünya imtihanının bir parçasıdır, olaylara soğukkanlı ve metanetli yaklaşmak, çözüm için çaba sarf etmektir. Asla umutsuzluğa kapılmamak, inancımızı ve direncimizi kaybetmemektir. İsyan ve taşkınlıkla değil, teslimiyet ve sekinetle hareket etmelidir. Korku endişe ve karamsarlıktan uzak kalarak, Rabbinin mutlak iradesine sığınmalıdır…” *** Yani “ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın asrın liderine sahip çıkın, yanında durun” hata “teslim olun” gerisine karışmayın diyor Diyanet… *** İsteseniz Bilal’in bile rahatlıkla anlayacağı bir şekilde bir kez daha anlatayım. Diyanet; “Bu iktidardan bir şey beklemeyin, işiniz Allaha ve maneviyatınıza kalmıştır aneviyatınızdan destek alın, Soğukkanlılığınızı ve metanetinizi kaybetmeyin, Umutsuzluğa kapılmayın, karamsarlıktan uzak durun, inancınızı ve direncinizi yitirmeyin, iktidara isyan  ve taşkınlık yapmayın, iktidara teslim olun, Rabbinizin mutlak iradesine sığının gerisine karışmayın… Bu dünyada aç ve işsiz kalmış olsanız da, isyankar olmayın, bir imtihan yeri olan bu dünyada ezilseniz de, öbür dünyada bunun mükafatını göreceksiniz. Bu arada asrın liderine de ilişmeyin,  Rabbinize sığının, kelime-i şehadet getirin ve uslu uslu oturarak,  akıbetinizi bekleyin” diyor… *** Bunu; ya pandemi sürecinde her türlü “kötülüğe” rağmen iktidara iyilik yapmaktır, diye de yorumlayabilirsiniz, Ya da umutsuzluğa kapılmayalım, inancımızı ve direncimizi kaybetmeyelim, çünkü işimiz Allah’a kaldı, diye de yorumlayabilirsiniz... Laf olsun torba dolsun diye söylemiyorun bunları… Diyanetin dediği gibi, bir imtihan yeri olan bu geçici dünyada; asla umutsuzluğa kapılmayalım, inancımızı ve direncimizi kaybetmeyelim, İsyan ve taşkınlıkla değil, teslimiyet ve sükunetle hareket edelim ve haydi hep birlikte kelime-i şehadet getirelim ve akıbetimizi bekleyelim… "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" *** Salağız ya! *** Bir kez daha tane yane yazıyorum ( burası çok önemli) iktidara isyan  ve taşkınlık yapmayın, iktidara teslim olun, Rabbinizin mutlak iradesine sığının gerisine karışmayın, bu dünyada aç ve işsiz kalmış olsanız da,  isyankar olmayın, Bir imtihan yeri olan bu dünyada ezilseniz de, öbür dünyada bunun mükafatını göreceksiniz, AKP genel başkana, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN'a asla ilişmeyin, elleşmeyin, Rabbinize sığının, Kelime-i şehadet getirin ve uslu uslu oturarak,  akıbetinizi bekleyin, diyorlar… *** Karar sizlerin… *** Ama şunu çok iyi bilin; korkunun ecele zerre kadar yararı yok…   İstanbul 02.03.2021 03.35
Benzer Videolar