Bugün başka bir konu yazmayı düşünüyorum, lakin önüme gelen asgari ücreti görünce sesli düşünmeye karar verdim.
27 yıl 15 günün bedeli olarak, benim patronum olan hükümetten aldığım emekli SSK maaşım iyileştirmelerle 1500.00 Ll güya Bağkurdan emekli olmadım ki biraz daha yüksek maaş alayım diye, 50 yaşına geldim ve hala geçimim için çalışmaya devam ediyorum, gerçi ben şanslıyım kendi işyerim de hala çalışabilme olanağım var.
Bu sabah yoğutcumuza para vermek için kapıya çıktım, laf olsun diye adamcağıza “nasıl gidiyor hayat?” Dediğimde, 21 yıldır yoğurt aldığım insanın ilk defa halinden şikâyetini duydum “insanlar aç ve artık dayanacak gücümüz kalmadı”
Çevremde komşu esnafla ayak üstü sohbetlerim olur, kimi kuaför, kimi ayakkabı tamircisi,kimi lokanta sahibi ve bu insanlarla yıllardır sohbet ederim ve onların da ilk defa böyle şikayetlendiklerini duydum.
Bize gelince, çok arkadaşım kurumlarını kapattılar, kapatmayanlar da benim gibi can çekişiyorlar.
Adana’nın güzel denilen bir semtinde oturuyorum. Burası modanın ve eğlence mekanlarının merkeziyken, şuan da kapanan işyerlerinden dolayı en sakin semt haline geldi.Sanki ölü toprağı sermişsin gibi…
Tek iş yapan yerler marketler, zaten marketlerden dolayı mahalle bakkalları da bir perişan.
Fabrika sahipleri, onlarında küçük esnaftan çok farkları yok. Üretimi azalttılar, makinelerin çoğunu çalıştırmıyorlar, esnek çalışmaya geçerken, çok personeli de ücretsiz izne yolladılar, yani işten çıkarmalar başladığında ilk çıkarılacak onlar.
Ben siyaset bilimci ya da ekonomist değilim. Sıradan bir vatandaş olarak bütün bu olumsuzlukları görebilirken ve artık parti gözetmeksizin insanların aynı feryadını duyarken Allah’ınızı severseniz siz ne yapıyorsunuz?
Belirlediğiniz brüt 3.557.00 net 2.825.00 olan asgari ücreti sizce kim verebilecek?
Ve aradaki 732,00 lirayı hazinenize ilave ederken hiç mi, vicdan azabı duymayacaksınız?
Evet, çalışan haklı geçim belli, masraflara yetişemiyoruz ancak bunu kazanamayan işveren nasıl masrafın altından kalkacak?
Önümüzde türlü senaryolar var,
İşveren işyerini artık kapatma kararı almak zorunda kalacak,
Asgari ücretin altında personel çalıştıracak,
İşçiyi işten çıkarana kadar ücretsiz izne yollayacak ya da SSk’sız işçi çalıştırmayı çoğaltacak.
İyi niyetli işverenle, hinlik peşinde olanlar yine birbirine karışacak. Bunun başka bir yolu yok…
İnsanlar aç ve işsiz, işçi evine ekmek götürmek için her teklifi kabul etmek zorunda kalacak.
Şimdi soruyorum size; Çalışana iyilik mi yaptı bu hükümet?
Sen, benim patronum olarak beni açlığa mahkûm edip yıllarca sana ödediğim ve ödemeye devam ettiğim vergilerin makul karşılığını isterken, emekli bizim kamburumuz diyorsun ve dönüp işverenin gözünün yaşına bile bakmıyorsun.
Patroncuğum, önce yıllardır sana vergi ödemiş, hizmet etmiş işçini, sen düşünmezsen bana sosyal devlet narası atamazsın.
Bütün unların yerine gizli enflasyonu durdursan, temel ihtiyaçları stabil hale getirsen verdiğin zamları tekrar almak için canımıza okumasan olmaz mı?
Ha niyet Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek ve toplum patlamasını hızlandırmak istiyorsan o başka ancak dünya tarihi ne iktidarlar gördü, önce halkı tarafından acımasız bir şekilde linç edilen.
Umarım tarih tekerrürden ibaret olmaz ve umarım artık toplumun patlama noktasına geldiğini birileri fark eder.
Gerçi ben kime, ne söylüyorum. İşyerlerimizi kapatırıp takır takır elektriğinden suyuna kadar boş olan yerlerin giderlerini, yıllar öncesiyle kıyaslayıp bize ödeten,küçük esnafı aç açık ortada bırakan,borç vererek destek verdiğini savunan sizler değil miydiniz?
Başta da yazdığım gibi, ben sesli düşünüyor ve kendi kendime mastürbasyon yapmaya devam ediyorum.
Hepiniz, hepimiz gibi…
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
EKONOMİ
20 saat önceYAZARLAR
21 saat önceYAZARLAR
21 saat önceYAZARLAR
21 saat önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önceYAZARLAR
2 gün önce