Kadınca Sözler
Kadınlar şiddete uğruyor, dövülüyor, öldürülüyor. Yasa kitapları kadından yana sözler içerse de...Ama hukuk; kadından yana suskun...Kravatlı, takım elbiseli katillerin kurnazlığına ödül diye verilen ödünler sonucunda ortaya çıkan olgu HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ mü yoksa hakkı yenen kadınların HUKUKA KÜSKÜNLÜĞÜ mü?...Kadınlar hak arayışında...
Mitolojideki kıskanç tanrıçalar; masallardaki cadılara,gerçek yaşamda da kaynanalara dönüştürülmüş yüzyıllar boyunca...Kadın; gençken peri, yaşlandıkça cadı sayılmış...Ve böylece düşmanlık tohumları atılmış; genç ve yaşlı kadınların arasına...Oysa var olsaydı kadınlar arasında gerçek bir dayanışma; ne kadınlar dövülür, ne de öldürülürdü erkek şiddetiyle, üstelik da analar kız-erkek ayrımı yapmaksızın değer vererek yetiştirseydi çocuklarını...
Masallar anlatılır kızlara; masum, melek gibi olsunlar diye...Zavallı kontesler, baronesler, ladyler, prensesler...Süslü giysilerle, çiçekli bahçelerde gezerler...Sessizce prenslerini beklerler...Ola ki akıllı, ola ki sorgulayan, ola ki konuşan olursa kız; odur ilk atılan masaldan...
Gerçek yaşamda da böyleleri değil midir toplumsal yaşamdan dışlanan?...
Ve o cici kızlara öğütlenir; narin bedenlerini,giysilerini, mücevherlerini, zerafetlerini "teşhir" etmeleri...Ama beyinlerini,ama akıllarını teşhir etmelerini kimseler istemez...
Oysa okuduğu kitapları teşhir etse... Ola ki "bakın ben bu kitapları okuyorum, kendimi o kitaplarla geliştiriyorum, yapılandırıyorum" dese...Onu kimseler sevmez...
O cici kızlara; renkler, rengarenk yaşam, dünya, evren öğretilmez...Onlara iki renk öğretilir; siyah ve beyaz...Çünkü evliliğin rengidir; siyah ve beyaz...
Gelin beyaz giyer; çağrıştırırcasına kefeni, çünkü beyaz gelinliğinle girdiğin evden, beyaz kefeninle çıkabilirsin sen demenin simgesidir beyaz renk...
Erkek siyah giyer; yetkenin,egemenliğin, gücün, baskının ve son aşamada da celladın rengini simgeler siyah renk ki sanki kadının ölümcül yazgısına bir göndermeymiş gibi...