Hayatı Hakikiye Sahneleri-12
ANLATAYIM DA SUÇUMUZ ORTAYA MI ÇIKSIN?
1975-1976 öğretim yılında öğretmenlik yaptığım Orta Anadolu kasabasından bir öğrencim, 33 yıl sonra Ankara’da beni buldu.
— Hocam, bir günlüğüne memlekete gideceğim, gelmek isterseniz sizi de götüreyim, dedi.
Gitmek istemez miydim, canıma minnet bildim. Güneşli bir havada o kasabadan ve öğrencilerimden söz ederek önce il merkezinden, sonra ilçe merkezinden geçtik, kasabaya ulaştık. Benim bir yıl çalıştığım konserve imalathanesinden bozma ortaokulun yerinde yeller esiyordu. Yeni ve modern bir ortaokul yapılmıştı. 33 yıl öce öğrencim olanlardan kasabada beş altı kişi kalmıştı. Haberleri oldu, geldiler. Özlemle kucaklaştık.
Öğretmenler, öğrencilerin tümünü akıllarında tutamazlar. Zaten çocukluk çağından orta yaşlılığa geçtikleri için tanınmaları da zorlamıştır. Fakat öğrenciler öğretmenlerini kolay kolay unutmazlar. Kimin evine gidip sofralarına oturduğum, okutulası için kimin babasına tavsiyede bulunduğum, kendisine hangi kitabı tavsiye ettiğim gibi konularda bir sürü olay hatırlattılar. Yeni okulu gezerek kütük defterini inceledim ve öğrencilerimin listesini yazdım. Kasabanın içinde gezdik, kahvede oturup sohbet ettik.
Kasabanın bağlı olduğu ilçe merkezi, 1915’te Ermeni tehciriyle anılıyordu. Buranın kaymakamı Ermenileri kırmakla suçlanmış, Mütareke’de divanıharpte yargılanarak idam edilmişti.
Ermenilerin tehcir sırasında uğradıkları muamele konusunda çok şey yazılmıştı ve yazılmaya da devam ediyordu. Adı geçen kaymakam ile Diyarbakır Valisi Dr. Reşit Bey bu olayın simge adları haline gelmişti. Dr. Reşit, özel bir çete kurup 50 bin Ermeni’yi katlettirmekle suçlanıyordu ve yargılanacağı sırada cezaevinden kaçmış, yakalanacağını anlayınca da intihar etmişti.
33 yıl önce bu olayla ilgilenememiştim. Herhalde olay gündemde de değildi. Şimdi yerine gitmişken bana eşlik eden öğrencilerime:
Fotoğraf: Olay yeri yakınlarında (9 Temmuz 2009)
- Buradaki tehcirle ilgili bir bilginiz var mı, eskiler neler anlatıyordu? diye sordum.
- Eski Belediye başkanı büyüklerinden duyduklarını anlatıyor. En ayrıntılısını o biliyor, Onu dinle,
- Anlatayım da suçumuz ortaya çıksın öyle mi? dedi ve bu konuda konuşmayı reddetti!
- Ermeni kafilesini burada durdurmuşlar. “Sünnet edeceğiz!” diyerek şu tepenin arkasındaki vadiye tek tek götürmüşler. Orada öldürmüşler!